Dört duvar arasında
Eski duvar kağıdı kokusu
Sessizlik bir o kadar
Bir o kadar da belli belirsiz
Kulağa gelenler
Dışarıdan
Hiç tanımadığı sokaklardan
Çocuk sesleri
Ona ait olmayan çocuklar
Bedeninde oluşmayı reddetmiş
Küçük insanlar
Sonra
Kadın sesleri, ince ve narin
Pazar yeri gürültüsü
Dedikodular
Beceremediği ticari zeka sahipleri
Gel abla gel demeler
Gelmiyor, sütyen takmayı sevmez çünkü
Araba sesleri, makineler
Yok olmuş şehrin, insanı iten gürültüleri
Kavga sesi
Yeteeer dedi ne olacaksa olsun
Olan oldu
Umrunda mıydı sanki?
Ağladı ağladı
Önce kalbinin odaları suyla doldu
Sonra bulunduğu oda
Şehir
Ülke
Her yer.
Dedi ki bunun sonu yok
Ağlamayı sürdüreceksen
En azından kısa bir mola
Dost sesi geldi o an
Yalnız değilsin
Sen varsın
Değerlisin
Ne için vardı?
Ruhu o dört duvardan çıkamadıktan sonra?
Kaç tane daha me time yapmalıydı
İyileşmek için?
İyileşmek diye bir şey var mıydı?
Yoksa yarabantlarını mı yapıştırıyordu
Gelişigüzel?
Bir fikri var mıydı arkadaşlarının
Anne ve babaları olduğu için
Evet sadece bunun için
Ne kadar şanslı olduklarının?
Aynı zaman diliminde
Aynı frekansta olduğu
İnsanların varlığı
Isıttı içini
Kalbini...
Biriken su kalbindeki
Buhar oldu uçtu
Hafiflemişti şimdi
Kendi için yaşayacaktı bir süre
Ve en sevdikleri.